Merkez ofisimiz İstanbul Kadıköy’de. Boğa heykeline 2 dakikalık yürüme mesafesindeyiz. Grup içi TİD eğitim ve atölyelerimizi merkez ofisimizde yapıyoruz. Fakat şöyle bir esnekliğimiz de mevcut: Bir grup arkadaşınla bir araya gelerek TİD eğitimi almak istersen ortak gün ve saati belirleyerek size ve eğitime uygun farklı bir ortamda da eğitimimizi yapabiliriz. Çünkü eğitimin kalıplaşmış sabit dört duvar arasında olmaması gerektiğine inanıyoruz. Ofisimiz de pek eğlenceli tabii ama yine de siz bilirsiniz. 🙂
ÖNEMLİ: Covid-19 pandemisi sebebiyle yeni dönem eğitimlerimizi sadece online olarak gerçekleştiriyoruz.

Evet, eğitimlerimiz ücretli. Anlatan Eller’de eğitim aldığında yani aslında TİD öğrendiğinde veya dili bizimle pratik ettiğinde sağladığın pek çok fayda var. İlk olarak sağır bireylerin Türk İşaret Dili desteği ile eğitim almasına fayda sağlıyorsun. Yani bizimle eğitimde fırsat eşitliğini savunuyorsun. İkinci olarak sağır eğitmeninin istihdamına destek oluyorsun. Özellikle sağır kadınların kendi ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını birlikte savunuyoruz. Üçüncü olarak da elde edilen net kâr Anlatan Eller’in gönüllü çalışması olan Çubuk Kraker’in Yolculuğu’na aktarılıyor ve böylece sen de çocukların farklılıklarını kucaklamalarına ve hayallerini keşfetmelerine destek oluyorsun. 🙂

En çok karşılaştığımız soru genelde bu oluyor. Bu soruya yanıt vermekten asla yorulmayacağız.
Çünkü savunduğumuz bir konu kimlik meselesi. “Sağır” bir hakaret değil, kimliktir. İşitme Engelli, tıp dilinde belli bir yaştan sonra işitme kaybına uğramış ve kendini sağır kültürüne ait hissetmeyen, birincil iletişim dili işaret dili olmayan kişilere verilen bir kimliktir. Sağır kimliği ise birincil iletişim dili işaret dili olan, kendini sağır kültürüne ait hisseden her bireyin sahip olduğu bir kimliktir.

Sağır kimliğine hakaret anlamını yükleyen aslında işiten toplumdur. Bu sebeptendir ki bu önyargıyı yıkmak için kolları sıvadık ve sağır kimliğini kullanarak açıklamayı bir borç bildik.
Fakat şöyle bir gerçek de var, bunu göz ardı edemeyiz. Bazı bireyler kimliği sağır olmasına rağmen sağır kimliğini kullanmak istemiyorlar, malum önyargılardan dolayı. Bu yüzden bireysel çalışmalarımızda karşımızdaki kişinin hangi kimliği kullanmak istediğine dikkat ediyoruz.
Bir zamanlar “Sağır” kimliğini kullandığımız bir afişimize Facebook üzerinden reklam vermek istedik fakat afiş hakaret içerdiği gerekçesiyle onaylanmadı. Onca basın açıklamasını sunmamıza rağmen Facebook’a “Sağır”ın hakaret olmadığını, bir kimlik olduğunu anlatamadık. El ele verirsek sağır kimliğinin bir hakaret olmadığını anlata anlata bu önyargıyı yıkabiliriz. Mesela TDK kendi sözlüğünde “işitme engelli” yi kaldırdı. “Sağır” kelimesinin anlamı ise duruyor. Harika bir adım değil mi? 🙂

Sağır bireyler birincil iletişim dillerinde eğitim alamamaktadırlar. Yani Türk İşaret Dili desteği ile ülkemizde eğitim alamıyorlar. 

Eğitimlerimizde en sık karşılaştığımız cümle: “Benim öğretmenim işaret dilini bilmiyordu.”

Bununla ilgili bazı araştırmalar var:

• Liseden mezun olmuş olan bir sağır bireyin okuduğunu anlama seviyesi ilkokul 4. sınıf öğrencisi ile eş değer.
• Sağır bireylerin lise ve üstü okullardan mezun olma oranı işiten bireylere göre %27 daha az.

Görüyoruz ki fırsat eşitsizliği var. Biz de bu fırsat eşitsizliğine TİD destekli eğitimlerimiz ile çözümler getiriyoruz. Birincil iletişim dili ile eğitim almak her bireyin hakkıdır. Biz de bu hakkı sunabilmek için ellerimizle TİD destekli anlatımlar yapıyoruz. 🙂

Doğru bilinen en büyük yanlış: “Yazışarak anlaşabilirim.” Her dilde olduğu gibi Türk İşaret Dili’nin de kendine özgü cümle yapısı ve lehçeleri var. Dolayısıyla Türkçe ile TİD’in cümle yapıları birbirinden farklı ve bu sebeple sadece yazışarak anlaşamayabiliriz. Aslında biz buna tamamen anlaşamamak demek istemiyoruz. Buna biz doğru iletişim kuramayız diyoruz. Doğru iletişim için TİD öğrenmek şart.

Dudak okuyabiliriz dediğini hissediyoruz.
Gün, Gül ve Güz kelimelerini sesli olarak çıkardığında dudak yapının bozulmadığını ayna karşısında deneyimleyerek görebilirsin.
TİD öğrenmek istersen Anlatan Eller’e bekleriz. 🙂

Biz de seninle görüşmeyi çok isteriz. 🙂
Anlatan Eller gönüllülük esasına dayalı çalışan bir kurum. Günün her saati ofiste olamayabiliyoruz. Ofis dışında eğitimlerimiz de oluyor tabii, bazen de içeride çok yoğun çalıştığımız günler… Kahvemizi içmeden kimse kapıdan geri dönsün istemiyoruz. Bu yüzden geldiğinizde kapımız açık olsun, rahatça görüşelim diye randevulu görüşme sistemini başlattık. Gelmeden en az 3 gün önce bizden randevu alabilirsen eğer çok mutlu oluruz. Bunun için [email protected] adresinden bize ulaşabilirsin.

ÖNEMLİ: Covid-19 pandemisi sebebiyle görüşme isteklerine olumlu dönemiyoruz. Zoom programı üzerinden görüntülü görüşmek istersen farklı tabii. 🙂

Anlatan Eller kurulduğu günden bugüne gönüllülük esasına dayalı bir çalışma ortamı yaratıyor. Türkiye’nin her bir yerinden pek çok gönüllü başvurusu alıyoruz. Bunun için bir gönüllü başvuru formumuz var. Fakat içeride aldığımız yeni bir karar ile bir süre gönüllü başvurusu almamaya karar verdik. Var olan başvurulara yoğunluğumuzdan geri dönüş yapamıyoruz… Kimseyi de ekran başında bekleterek, heyecanını kırmak istemiyoruz.

Anlatan Eller içerisinde gönüllü ihtiyacımız Çubuk Kraker’in Yolculuğu(ÇKY) çalışmamızda var. Ofis içinde gönüllü ihtiyacımız olduğunda gönüllü duyurusuna çıkıyoruz. ÇKY için gönüllü alımını da referanslar ile yapıyoruz. ÇKY’nda direkt çocuklarla çalıştığımız için biraz titiz davranıyoruz.
Türkiye’de çok az sayıda kurumun tanımladığı bir gönüllülük tanımı var: Çevrimiçi Gönüllülük. Türkiye’nin neresinde olursan ol çevrimiçi gönüllümüz olabilirsin.
Çevrimiçi gönüllü ne yapar? Nasıl çevrimiçi gönüllü olurum? gibi soruları sorduğunu duyar gibiyiz. Bunun için seni 8. soruya alabilir miyiz? 🙂

Çevrimiçi gönüllülük aslında sosyal medya gönüllüsü demek gibi.

Sadece sosyal medya üzerinden Anlatan Eller’in misyonunu, vizyonunu, çalışmalarını kendi çevrene duyurabilirsin. Sahada yapabileceğinden daha büyük bir çalışma olmayacağını düşünme sakın. Çevrimiçi gönüllülerimiz bizim her şeyimiz.
Çevrimiçi gönüllümüz olmak istersen senden [email protected] e-posta adresi üzerinden biizmle iletişime geçmeni rica ediyoruz. E-postayı gönderdikten sonra sana çevrimiçi gönüllülük tanımlarını anlattığımız ve bazı şartlarımızın bulunduğu bir belge göndereceğiz. Bu belgeyi imzalayıp taratarak bize geri iletmenle birlikte artık çevrimiçi gönüllümüz olmaya başlayabilirsin. 🙂

Anlatan Eller bir sosyal girişimdir. Türkiye’de sosyal girişimlerin yasal bir statüsü bulunmamaktadır. Anlatan Eller hibrit bir model kullanmaktadır. Hem Dernek hem de özel şirket olarak iki ayrı yasal statüye sahiptir.

Elbette. Anlatan Eller İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne bağlı yasal bir dernektir. Fonzip üzerinden bize bağış yapabilirsin veya sevdiklerin, kendin için sertifika bağışı yapabilirsin.
Aynî bağış da yapabilirsin. İhtiyaç listemizden istediğin kalemleri karşılayabilirsin.

Anlatan Eller’e yaptığın bağış çalışma alanlarımıza göre çeşitli olarak değerlendirilebiliyor. Birinci alan olarak Türk İşaret Dili desteği ile sağır bireylerin eğitim alması için değerlendirilebiliyor, ikinci alan olarak ise Çubuk Kraker’in Yolculuğu’nda çocukların hayallerini keşfetmesi için değerlendirilebiliyor. Bağış yaparken bize bıraktığın iletişim bilgisi üzerinden, bağışının nasıl değerlendirildiğini düzenli olarak sana gönderiyor olacağız. 🙂